K., kendini kaybettigi, daha önce hiçbir yaratıgın dalamadıgı kadar derine daldıgı izlenimini üzerinden atamıyordu; yabancı ellerde, havanın bile artık anayurt havasının ögelerini taşımadıgı, sürgünden bagulacak gibi olundugu ve saglıksız dürtülerin ortasında, yürümeyi sürdürmekten, kendini kaybetmeyi sürdürmekten öte artık elden hiçbir şeyin gelmedigi bir ülkede … Franz Kafka, Şato Tüm bu sürgün yüzyılları boyunca, İsrail toprağı […]
Kategori: Genel
Jean Vercoutter – Eski Mısır
1. Mısır ve Biz -Maddi dünyanın sıkıntılarının ve geleceğin belirsizliğinin düşüncelerimizi ‘altüst ettiği, umut vaat eden çok çeşitli ve deği şik araştırmalarm zihnimizi yeterince meşgul ettiği bir dönemde bizden çok uzakta kalmış olan Eski Mısır’la ilgilenmek anlamsız hatta tuhaf gözükebilir. Birleşmiş bir Mısır’ı ilk firavunların yönetmesinin üzerinden beşbin yıldan ,fazla bir süre, bu medeniyetin ebediyen […]
Jean Ure – Pembe Giysiler Hic Havali Degil
Keri, ‘‘Çok ciddiyim! Şu kıza baksanıza,” dedi, Jessamy jones okulun bahçesinde, herkesin tam ortasında amuda kalkmıştı. Ayaklarını havaya diktiği için eteği pıt! diye aşağı inmiş, suratına yapışmıştı. “Hava atıyor işte,” dedim. ‘‘Merak etmeyin,” dedi Lily. ‘‘Bir dakika sonra yere yığılı verecek.” Ama Jessamy yere yığılmadı. Kötü şans! Amuda kalkmış öylece dururken etrafına onu hayranlıkla seyreden […]
Jean Starobinski – Eleştirel İlişki
Eleştiri hakkında son zamanlardaki tartışmanın oldukça kesin proje ve kararlan ortaya çıkarma gibi değerli bir yönü oldu. Tartışmanın başlıca tarafları, inandırıcı olmak ve taraftar bulmak için, , .ayırıcı özellikleri vurgulama gereği duydular. Bakış açılarının birçok polemik arasından geçerek bu şekilde belirginleştiğini görmekten hiç kimsenin şikayetçi olacağı yok. Açıkça ortaya konan her tavır alma, her anlaşmazlık, […]
Jean Servier – Etnoloji
Etnoloji, “İnsan Bilimleri” denen daha pek çok bilim dalıyla birlikte, tıpkı Çiçeron’un gururuyla, atalannın ilkinin kendisi olduğunu durmadan yinelernekten çekinmeyen zıpçıktı gibi, her seferinde öyküsünü yeniden anlatmak özelliğini paylaşıyor. Matematikçiler, Sümer ve Akş.t’tan beri, soyağaçlanm yİnelernek gereği duymuyorlar, ne de Tir’deki lal kumaş boyacılan ve cam üreticilerinden beri kiroyacılar ve ne de Arkhimides’in halef ve […]
Jean Rudel – Resim Tekniği
Belirli bir malzeme seçimi ve onlann kullanımlannda belirli bir tekniklik olmaksızın yapıt varolamaz. Sözkonusu olan i-ster saf plastik yaratı, ister bir imgenin formül haline getirilmesi olsun, yapıtın aldJ� biçim, tıpkı anlamı gibi, büyük oranda bu özdeklilte baıthdJr. Fakat, resimsel olgu ayru zamanda, her ikisi de sık sık birarada olabilen, belirli sayıda tarihsel uygulamanın veya çaltdaş […]
Jean Paul Sartre – Özgürlük Yolları 3 – Yıkılış
Ahtapot! Bıçağına davrandı, gözlerini açtı, düşm üş. Hayır! Ahtapot oradaydı, üzerinde, vantuzlarıyla emiyor, sömürüyordu: Sıcak! Terliyordu. Gece bire doğru uyuyabilmişti, ikide sıcak uyandırmıştı, kendini soğuk suyla doldurduğu banyoya atmış, sonra öylece, kurulanm adan gelip yatmıştı; hem en ardından demirci körüğü derisinin altına sıcak soluğunu üfürm eye başlam ıştı gene, başlamıştı, yeniden terlem eye başlamıştı. Ortalık […]
Jean Paul Sartre – Özgürlük Yolları 2 – Yaşanmayan Zaman
Berlin’de saat dört buçuk, Londra’da üç buçuk. Otel, tepenin üzerinde, içindeki ihtiyar adam gibi, ciddi, görkemli ve yalnızdı, sıkılıyordu. Angouleme’de, Marsilya’da, Gand’da, Dover’da insanlar, “Ne bekliyor?” diye düşünüyorlardı. “Saat üçü geçti, neden hâlâ aşağı inmiyor?” İhtiyar adam panjurları yarı kapalı salonda oturuyordu; kalın kaşlarının altında gözleri, uzak bir anıyı hayalinde canlandırıyormuş gibi kıpırtısız, dudakları aralıktı. […]
Jean Paul Sartre – Özgürlük Yolları 1 – Akıl Çağı
Vercingetorix Sokağı’nın ortasında, irikıyım bir adam Mathieu’yü kolundan yakaladı; karşı kaldırımda bir polis geziniyordu. “Bana biraz para ver patron, karnım aç.” Birbirine yakın gözleri, kalın dudakları vardı; şarap kokuyordu. Mathieu, “Acıktın mı, yoksa susadın mı?” dedi. Adam güçlükle homurdandı: “Yemin ederim doğru söylüyorum, yemin ederim…” Mathieu cebinde bir on santim bulmuştu: “Sen bilirsin,” dedi, “laf […]
Jean Paul Sartre – Baudelaire
Charles Baudelaire’in yeteneğini -kendisinin seçtiği, istediği, en azından kabul ettiği almyazısı, yoksa edilgence katlandığı yazgı değil- saptamak ve de şiirinin bir mesaj taşıyıp taşımadığını ve ele aldığımız örnek çerçevesinde, söz konusu iletinin en geniş anlamıyla insanca hangi içeriğe sahip olduğunu belirlemek. Bu konuya felsefecinin yapacağı müdahale, eleştirmenin ve -hekim olsun ya da olmasın- ruhbilimcinin müdahalesi […]
Jean Paul Sartre – Aydınlar Üzerine
Salt kendilerine yöneltilen suçlamalara bakılacak olsa, aydınların çok büyük suçlular olmaları gerekir. Üstelik, bu suçlam aların her yerde aynı olması da dikkati çekiyor. Mesela Japonya’da, Batılılar için İngilizce’ye çevrilmiş Japon gazete ve dergilerinde okuduğum pek çok m akaleden, Meiji dönem inden sonra aydınlarla politik iktidarın arasının açıldığı sonucuna vardım; sanki iktidar savaştan sonra ve özellikle […]
Jean Paul Baudrillard – Sessiz Yığınların Gölgesinde ya da Toplumsalın Sonu
Jean Meslier – Sagduyu
Yaratılışı, uyruğunun zihnini karıştırmaya çok uygun mutlak bir hükümdar ile yönetilen bir ülke var. Bu hükümdar, bilinmek, sevilmek, itaat edilmek istiyor. Ancak hiçbir zaman kendisini göstermiyor ve her şey hakkında edinilebilen bilgiyi kuşkulu kılmaya çalışıyor. Hakimiyet ve saltanatına bağlı kavimler, görünmeyen hükümdarlarının karakteri ve yasaları hakkında sözcülerinin verdiği fikirlerden başka fikirlere sahip değil. Sözcüler bile, […]
Jean Marie Laclavetine – Usulca
Yumuşak huylu bir insan olan Vincent Artus, karısından başka kimseyi öldürmüş değildi. Hoş, Beatrice yasal eşi de değildi, ama bu ayrıntı, Hayra ormanındaki acıklı olayı anımsadığında duyduğu tedirginliği ortadan kaldırmıyordu. * O dönemde Artuş henüz bir kamyonda yaşamaya başlamamıştı. Onu* o siyah saçlı, canlı, ufak tefek kadınla ve pembe kuyruklu beyaz papağanıyla birlikte oturduğu But-te-aux-Cailless’da, […]
Jean Lavollay – Canlıların Kimyası
Canlıların organik yapısı· çok sayıda saf cisim tarafından oluşturulur. Sözkonusu yapılardan uygun yöntemlerle ayrılahilen bu cisimler, temel ögelerine göre üç büyük grupta toplanabilirler: glüsitler, protitler, lipitler. * Hayvansal organizmalarda miktar olarak protitlerin en önemli yeri tutmasına karşın, bitkisel organizmalarda genellikle glüsitler ilk sırayı alırlar. Lipitlerin oranı ise çok degişiktir. Sözgelimi insan vücudunda yaklaşık % 16 […]
Jean Fourastie – 2001 Uygarlığı
Bu kitap kuşkusuz, bugün geleceği kestirme çabalan (prospective) diye adlandınlan, ekonomik, toplumsal ve siyasal çağdaş önerme denemelerinin en sık yeniden basılanıdır. İlk baskılarında neredeyse sadece dünyanın ekonomik geleceğini işleyen bu kitabın .. . Uygarlığı 1 başlığını taşıması şu anda yanlış görülebilir. Gerçekten de, okuyucunun izleyen sayfalarda açıkça göreceği gibi, ekonomik etkenierin insanlığın koşullannda, uygarlığın tümünün […]