Kategori: Genel

Huseyin Nihal Atsiz – Canakkale’ye Yuruyus

Türk tarihini dolduran büyük zaferler arasında Dumlupınar da dahil olduğu halde, hiç birisi Çanakkale zaferi kadar kat’i neticeli olmamıştır. Çanakkale müdafaası Sakarya müdafaasının ve Dumlupınar taarruzunun anasıdır. Çanakkale müdafaası olmasaydı cihan savaşı iki yılda bitecek ve Türkiye ortadan kalkacaktı. Türkiye ortadan kalktıktan sonra da artık bir Sakarya, bir Dumlupınar olmıyacaktı. Çanakkale müdafaası mânevi-ahlâki bakımdan da […]

Huseyin Demirkapi – Yaban Kugulari

Evvel zaman içinde bir kral varmış. Kralın on bir oğluyla Elisa adında bir kızı varmış. Bu çocuklar, çok mutluymuş. Aradan biraz zaman geçmiş; kral, kötü kalpli bir kraliçeyle evlenmiş. Çocukların mutlulukları gitmiş, yerine hüzün gelmiş. Sarayda eğlenceler yapılıyor, dışarıdan gelen aileler, çocuklar eğleniyormuş. Fakat kralın çocukları, kötü kalpli kraliçe yüzünden eğlenceye katılamıyormuş. Pastalardan, böreklerden, meyvelerden […]

Hugo Loetscher – Uzay Kapsulundeki Maymun

Siyah kürkünün, dışarıda, açık havada çok kalan ev hayvanlarına özgübir parlaklığı var. Erkek kedi dışarıya küçük bir delikten çıkıyor. Onun dışarısı, caddelerin üzerinde, çatıların ve eski kentin bol köşeli surlarının arasında. Buralarda o, siyah bir hayvan, yağmur borularına tırmanıyor, parmaklıklara sürtünüyor, pervazların üstüne sıçrıyor, oradan balkonlara atlıyor ve içinde sardunyalar, bitkiler bulunan saksılara sürtünüyor. Bu […]

Howard Selsam – Etik (Yeni Değerler ve Özgürlük)

2300 yıl kadar önce Aristoteles, insan «Politik ·bir hay:yandır» demişti. Bununla o, insanın ancak örgütlü toplumda insan olduğunu ve insan olarak var ola:bildiğini söylemek istiyordu. Aynı şekillde insanın ahlaksal bir hayvan olduğu da söylenebilir. İnsan hem yaptıklannın hem de bunları yapış yollarının haklı ve doğru olduğunu açıklamanın bir çabası olmaksızın ne yaşayabilir ne de eylemde […]

Howard S. Becker – Hariciler

Günümüzde “sapkınlık” adı verilen alanı icat edenler kuşkusuz Hariciler ( Outsiders) değildi. Benzer fikirler benden önce başka araştırmacılar tarafından da öne sürülmüştü (kitapta isimlerini andığım Edwin Lemert (1951) ve Frank Tannenbaum (1938) özellikle önemlidir). Ancak Hariciler (Outsiders) kendinden önceki yaklaşımlardan çeşitli açılardan farklıydı. Öncelikle, akademik metinlerde genellikle aşina olduğumuz dilden daha açık ve anlaşılır bir […]

Horst Blanck – Eski Yunan ve Roma’da Yaşam

Bütün çağlarda kültürlerin en üst aşamalarında olduğu gibi, Antikçağ’da da Yunan ve Roma’da özel yaşam insan varlığının önemli bir kesitini oluşturmaktaydı. Yaşamın meslek, din, örf ve adetler, devlet, bireyin içinde bulunduğu toplumsal yapı gibi alanlarıyla ve o alanlardaki görünümleriyle bireyin özel yaşamı arasındaki sınırlar, hiçbir zaman, yeterince ve bir alanın bir başka alanı az ya […]

Horiepiskopos Gabriyel Akyüz – Tüm Yönleriyle Süryaniler

Mezopotamya olarak adlandırdıkları Beth-Nehrin’i Araplar da, Cezire veya Beyn-el-Nahrayn olarak adlandırmıştır. Tekvin kitabında tarif edilen ‘Sin’or’ mekanı ile Aden bahçesini sulayan Dıklath/Dicle ile Froth/Fırat nehirleriyle birlikte Sihun/Seyhan ve Gihun/Ceyhan da Beth-Nehrin’de yer almaktadırlar (Tekvin:2:14). Bu bölge günümüz dünya tarihinde Mezopotamya olarak tanınmaktadır. Mezopotamya, Aşağı ve Yukarı olmak üzere ikiye ayrılır. 1 – Aşağı Mezopotamya: Suriye’nin […]

Horace Walpole – Otranto Satosu

Otranto Prensi Manfred’in bir oğlu, bir kızı vardı: On sekiz yaşında, güzeller güzeli bir bakire olan kızının adı Matilda’ydı. Oğlu Conrad, Matilda’dan üç yaş küçük, dikkate değer bir özelliği olmayan, sağlıksız ve umut vaat etmeyen bir gençti; yine de, Matilda’ya en ufak sevgi belirtisi göstermeyen babasının gözbebeği Conrad’dı. Manfred, oğlunun Vicenza Markisi’nin kızı Isabella ile […]

Honore de Balzac – Tours Papazı

“Tours Papazı”, Balzac’ın doğduğu kentte geçen, görünüşte sıradan, tekdüze bir konudur. Birçok romanında olduğu gibi, bize dar, karanlık bir çerçevenin içinden, insan ruhu denen uçsuz bucaksız okyanusu kimi zaman durgun, uyuyan, kimi zaman tatlı bir meltemle ürperip bürümcüklenen, çoğu zaman da homurtulu fırtınalarla kudurup köpüren “engin deniz”i seyrettiren bu yapıtta Balzac, papazlarla, evlenmeyen ve yaşı […]

Honore De Balzac – Lanetli Çocuk

Lanetli Çocuk Balzac’ın ünlü yapıtları arasında yer almaz. Oysa, birinci bölümü 1833’te, ikinci bölümü 1836’da dönemin yazın dergilerinde yayımlandığına, 1837’de de okura kitap olarak sunulduğuna göre, Euginie Grande! (1833), Köy Hekim i (1833), Goriot Baba (1835), Vadideki Zambak (1836) gibi yazarın olgunluk dönemi yapıtları arasında yer alır. Ama seksen sekiz aniatıdan oluşmuş bir bütün olan […]

Honore De Balzac – Gizli Basyapit

Gizli Başyapıt’ın 1 girişini az çok andıran bir tümceyle başlarsak: “1993 yılının sonlarına doğru soğuk bir Aralık sabahı, oldukça sıkı giyinmiş, orta yaşlı iki adam, Paris’teki Grands-Augustins Sokağı’ nda bir evin kapısı önünde dolaşıyorlardı.” Enis Batur’la ikimizdik bu iki aylak; sokağın ortalarında yükselen eski bir yapının görkemli kütlesini seyrediyor, avlu kapısından içeriyi, avluya bakan asıl […]

Honore De Balzac – Esrarli Bir Vaka

Eski Yunanlılardan beri milletlerin sanat ve fikir hayatında meydana getirdikleri şaheserleri dilimize çevirmek, Türk milletinin kültüründe yer tutmak ve hizmet etmek istiyenlere en kıymetli vasıtayı hasırlamaktır. Edebiyatımızda, sanatlarımızda ve fikirlerimizde istediğimiz yüksekliği ve genişliği bol yardımcı vasıtalar içinde yetişmiş olanlardan beklemek, tabiî yoldur. Bu sebeple tercüme külliyatının kültürümüze büyük hizmetler yapacağımı inanıyoruz. 1-8-1941 İSMET İNÖNÜ […]

Homeros – Çocuklar İçin Odisseia

Bu güzel destanı, tüm insanlığa armağan eden Homeros, günümüzden üç bin yıl kadar önce yaşamış Egeli, bizden bir ozan. Destanın ilk bölümü olan Ilyada da amansız bir savaşı anlatırken, insanoğlunun yüce barışçıllığını dile getiren Homeros, Odisseya da, tek bir kişinin destanını söylüyor: Troya Savaşı bittikten sonra yurduna dönm ek isteyen Ithaka Kralı Odisseus’un destanını. Karısı […]

Homeric – Mogol Kurdu

Adım Borcu. Kemiklerim çok yaşlandı, hayatımın son ışıklarına vardım. Yavaşça yorgun ayaklarım üzerinde dönüyorum ve en başından beri hep benim toprağım olan Moğolistan’la yıkanıyorum. Rüzgârın altında bir ot okyanusu dans ediyor, eğilip bükülüyor. Etrafımda rüzgâr kayalıkları tokatlıyor, ağaçları büküyor. Her şey olması gerektiği gibi. Artık uzanabilirim. Bu tanıdık ufuklara, onların yoğun acımasızlıklarına bakıp savaşçı yaşamımı […]

Holly Seddon – Nefesini Tut

Müzik, Amy’nin bedeninde gümbürdedi ve kalbini sıkıştırdı. Müzik sesi o kadar yüksekti ki kulakları çınlıyor, kuş yavrusu gibi olan kaburgaları takırdıyordu. Müzik her şeydi. Yani, neredeyse her şey. Daha sonraları gazeteler, on beş yaşındaki Amy Stevenson’ı, “yaşamak için her şeye” sahip olan bir “güneş ışını” olarak adlandıracaktı. Çantası sırtından sarkar vaziyette, eve olan upuzun yolu […]

Hoimar V. Ditfurth – Dinozorların Sessiz Gecesi 6

Sonbaharda yapraklar ağaçlardan düşmeye başladıklarında Dünya, çok az miktar da olsa her zamankinden hızlı döner. Böyle olunca da sonbahar günleri ortalama 24 saatlik süreyi tutturamayıp bu değerin çok az altında kalırlar. Dişe dokunur bir fark sayılmaz aradaki oynama, gene de onu tamı tamına belirleyebilmek mümkündür. Sonbahar günleri 24 saatten ortalama 0,06 saniye daha kısadır. İlkbahar […]