Etiket: Ihsan Atasoy

Ihsan Atasoy – Tahiri Mutlu

TAHİRİ MUTLU, celalle cemali, heybetle mehabeti, haşmetle ünsiyeti simasında birlikte barındıran bir Allah dostu idi. Gür kaşları altında kesin hatlarla çevrelenmiş yüz ifadesini ilk görenler, maveradan gelip kalbe akan tatlı sesini duyuncaya kadar, kanaatlerinde yanıldıklarını ve aslında bir melek sima ve ipeklerden yumuşak bir kalp sahibiyle karşı karşıya olduklarını anlamakta gecikmezlerdi. O, kulluğu içinde bir […]

Ihsan Atasoy – Resulullah’in Aile Hayati

Bir gece, bir televizyon kanalında, bir tartışma vardı. Tartışma, nikâhsız beraberlikler, kadın-erkek ilişkileri, çok evlilik ve zinanın suç olmaktan çıkarılması konuları üzerineydi. Tartışma dönüp dolaşıp, Peygamber Efendimizin (a.s.m.) evliliklerine gelmişti. Programı yöneten ve sunan kişi, ilâhiyatçı muhatabına bu konuyu sordu: “Neden Hz. Muhammed, başkalarını dört kadınla sınırladı da, kendisi 15 kadınla evlendi?” dedi. Cevap vermekte […]

Ihsan Atasoy – Mustafa Sungur

HAYATLARININ HER ANI iman, Kur’an ve Peygamber aşkıyla yoğrulmuş zatların hatıraları, canlı ibret dersleriyle doludur. Bu nurlu hatıralar, doğrudan yapılan nasihat ve irşatlardan çok daha kalıcı tesirlere sahiptir. Nitekim Üstad Said Nursî Hazretlerinin yakın talebelerinin biyoğrafileri hakkında aldığım memnuniyet verici tepkiler, bu gerçeği doğrulamakta ve bana her geçen gün büyük bir şevk ve şükür duygusu […]

Ihsan Atasoy – Molla Hamid Ekinci

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ’NİN Eski Said’den Yeni Said’e geçiş döneminde, Van ve Erek Dağı’nda geçirdiği iki yıl altı aylık (1923-1925) sürede en yakınında bulunan bahtiyarlardan biri Molla Hamid Ekinci’dir. Molla Hamid, adsız, şansız, iddiasız, ümmi, içi-dışı bir ve berrak, tipik bir Anadolu insanıdır. Üstad’ın “Kapıcım” dediği bu mübarek insanın, bahsi geçen döneme damga vuran hatıraları büyük […]

Ihsan Atasoy – Mehmet Feyzi Efendi

MEHMED FEYZİ EFENDİ, on yedi bin evliyayı ve Anadolu’nun dört maneviyat büyüğünden birini [1] sinesinde barındıran mübarek Kastamonu toprağında yetişen ve onları temsilen, Büyük Üstad’a gönül veren büyük bir veli ve âlim bir zattır. Denilebilir ki bütün Kastamonu evliyasının ve Şaban-ı Velî Hazretleri’nin bir varis-i mutlakı ve bir mümessil-i ekmeli ve o Büyük Müceddit’in “sır […]

Ihsan Atasoy – Mehmed Kayalar

İSLAMİYET ADINA HER ŞEYİN bittiğinin ve her geçen gün daha kötüye gidileceğinin sanıldığı karanlık günlerde, Üstad bu milletin, ecdadından aldığı irsiyetle, yeniden şanlı mazisindeki gibi dinine sahip çıkacağına inanır. O, “Müslüman neslinden gelen bir adamın akıl ve fikri ne kadar İslamiyet’ten tecerrüt etse bile, fıtratı ve vicdanı yine İslamiyet’le bağlıdır” gerçeğinden hareketle Anadolu’nun bağrında yatmış […]

Ihsan Atasoy – Kur’an-i Kerim Meali

Bu dünyaya gözünü açan her insanın, durup düşünmek fırsatını bulduğu an zihnine hücum eden bazı esaslı sorular vardır: Ben kimim? Bu dünyada ne arıyorum? Niçin buraya geldim? Bundan sonra nereye gideceğim? Benimle beraber bu dünyayı paylaşan bu kadar insanlar ve canlı cansız varlıklar nereden gelip nereye gidiyorlar? Neden gelen durmuyor, giden dönmüyor? Kâinatın neresine baksak, […]

Ihsan Atasoy – Husrev Altinbasak

ASIRLAR SÜREN MÜCADELELERDEN sonra İslam’ın bayraktarı koca Osmanlı Devleti, hasımları tarafından tarih sahnesinden silinmekle kalmamış, ardından yapılan maddî ve manevî darbelerle can damarı hükmündeki bağları koparılarak bir daha dirilmeyecek hale getirilmek istenmiştir. Yeni idareyle Kur’an etrafındaki surlar yıkılmaya çalışılmış; medreseler, tekkeler, zaviyeler kapatılıp Kur’an, yeni yetişen nesillerin dünyasından silinmek istenmiştir. Bu suikast planlarının kaynağını, “Bu […]

Ihsan Atasoy – Hulusi Yahyagil

HULUSİ AĞABEY’İ İLK DEFA 1969 yılında İstanbul İmam-Hatip Okulu son sınıfta okurken gördüm. “Nur’un Büyük Kumandanı Zübeyir Gündüzalp” isimli çalışmamızın önsözünde, Zübeyir Ağabey’le aralarında geçen o muhteşem hürmet ve muhabbet dolu sahneyi yazdım. O derste hazır bulunan ağabeyler kendisine farklı bir hürmet ve muhabbet besliyorlardı. Her halinden Üstad’ın birinci talebesi ve “havastan biri” olduğu anlaşılıyordu. […]

Ihsan Atasoy – Ceylan Caliskan

KENDİSİNİ GÖREMEDİM. Ama daha Nur sarayının eşiğinde bir delikanlıyken, 1963’te, Gaziantep’te, onun vefat haberini yaşlı gözlerle anlatan Nazım Gökçek’ten duyduğumdan beri, yüreğimde ona karşı ayrı bir sevgi vardır. Can Çocuk, Canan Çocuk ve Ceylan Çocuk! Evet, onun bahsi olunca Bayrak ve Fetih Şairi Arif Nihat Asya’nın “Ceylan Çocuk!” isimli nefis yazısı gelir hatırıma. Ne gariptir […]

Ihsan Atasoy – Bayram Yuksel ve Ali Ucar

SAF BİR KÖYLÜ ÇOCUĞU olarak dünyaya gelen Bayram Yüksel’in Risale-i Nur hizmetinde önemli bir yeri vardır. Yıllarca o Büyük Ruh Mimarı’nın ocağında piştikten sonra onun nurlu ellerinde âdeta şekilden şekle girmiş, olgunlaşmış, Nur talebelerinin şefkatli, ihlaslı, sadakatli ve gayretli Bayram Ağabey’i olmuştur. Etrafındakilere en çok telkin ettiği şey, “Ben bir grubun değil, bütün Nur talebelerinin […]

Ihsan Atasoy – Allah Resulu ile 24 Saat

Bu kitabı okurken, lütfen hayalinizi de elinize alınız, tıpkı bir kamera gibi… Çünkü bu asrın sahilinden dalacak, zamanın deryasından geçecek, Ceziretü’l-Arap’a çıkacağız. O zâtı vazife başında görüp ziyaret edeceğiz. Haydi, atın üstünüzden gaflet örtülerini, dalın mazinin derinliklerine! Bakın, yüzlerce kişi arasında nasıl da seçiliyor… Nasıl bir güzellik, nasıl bir cazibe bu! Yıldızlar arasında dolunay gibi… […]

Ihsan Atasoy – Ali Ihsan Tola

ALİ İHSAN TOLA, “Ahirzaman Müceddidi”nin harikulade hallere mazhar, maddî ve manevî ilimlerle mücehhez, çok yönlü, pek acaip ve garip, nev-i şahsına münhasır bir talebesidir. Nebatat, madeniyat ve ledünniyat gibi farklı ilimlerin sırlarına vakıf bu zat, bir kürsü gibi kullandığı küçük odasındaki karyola üzerinden, her gün ziyaretine gelen yüzlerce insana maddî ve manevî ders verip şifa […]

Ihsan Atasoy – Ahmed Feyzi Kul

RİSALE-İ NUR TARİHİNDE meşru zeminlerde, delil ve ispata dayalı müdafaaların ve hukuk içinde yapılan mücadelelerin rolü elbette büyüktür. Bütün tahriklere ve zorlamalara rağmen Üstad, bu yolu terk etmemiş, asla menfî harekete girmemiş, talebelerinin girmesine de izin vermemiştir. O, hareketini, “Biz hakim değil, mahkumuz” stratejisi üzerine bina etmiş, bunun gereği olarak hep akıl ve insafı harekete […]