Kategori: Genel

Michel Cieutat, Philippe Rouyer – Haneke Haneke’yi Anlatıyor

Juliette Binoche, Isabelle Huppert, Daniel Auteuil, Jean-Louis Trintignant, Ulrich Mühe, Naomi Watts gibi dünyaca ünlü yıldız oyuncuların yer aldığı on bir uzun metraj. Sayısız uluslararası ödül, biri 2009’da Beyaz Bant (Das Weisse Band) ile, diğeri 2012’de Aşk’la (Amour) iki Altın Palmiye. Fakat yine de elinizdeki kitap, Fransızcada, Avusturyalı yönetmen Michael Haneke’nin eserlerine adanmış ilk kitap. […]

Micheal Harner – Şamanik Şifa

Yeni Sosyal Araştırmalar Lisansüstü Fakültesi’nde halen daha antropoloji profesörüyken, lisansüstü öğrencilerine yerli şamanlarm deneyimlerini daha iyi anlamaları için şamanik seyahat yapmayı öğrettiğim bir seminer veriyordum. Seminer katılımcılarına, her hafta evde bir davul kaseti eşliğinde şamanik yolculuk yapma ve buna ilişkin bir rapor yazma ödevi vermiştim. İkinci hafta, birinci ev ödevini yapmış ve kursa’sadece saatleri programına […]

Michael Talbot – Holografik Evren

Yıldız Savaşları filminde Luke Skywalker’in serüveni, R2-D2 adlı robotun bir ışık demeti fırlatarak Prenses Leia’run üç boyutlu ufak bir görüntüsünü yansıtmasıyla başlar. Bu hayaletimsi ışıktan oluşan heykeli büyülenmiş gibi izleyen Luke, onun Obi-wan Kenobi adlı birini yardımına çağırdığını duyar. Bu imge, lazer yardımıyla oluşturulmuş üç boyutlu bir resim, bir hologramdır; böylesi imgeleri oluşturabilmek çok şaşırtıcı […]

Michael Shermer – İyilik ve Kötülüğün Bilimi

1 959’da profesyonel gökbilimcilere, o dönemde henüz karara bağlanmamış olan birbirine rakip iki kozmolojik kuramla ilgili tartışma hakkındaki görüşleri soruldu: “Evrenin başlangıcı milyarlarca yıl önceki bir Büyük Patlama’ya mı dayanmaktadır?” Üçte birinin yanıtı evet oldu. “Madde uzayda sürekli olarak yaratılmakta mıdır?” Neredeyse yansı evet yanıtını verdi. En anlamlısı da, “Bu tür bir Gallup anketi bilimsel […]

Michael Pollan – Arzunun Botanigi

Bu kitabın tohumları ilk kez bahçemde atıldı; aslına bakarsanız bahçeme tohum ektiğim sırada atıldı. Tohum ekmek hoş, gelişigüzel bir iştir. Zahmetli de sayılmaz, başka şeyler düşünmeye bolca vaktiniz kalır. Mayıs ayının bir öğleden sonrasıydı; arıların çevresinde vızıldayıp durduğu çiçek açmış bir elma ağacının civarına sebze sıraları ekiyordum. Ve kendimi şunu düşünürken buldum: bu bahçede (ya […]

Michael Newton – Ruhların Yolculuğu

Duyularla algıladığımız gerçekliğin ötesinde bir varlık boyutunun olup olmadığı meselesi her çağda insanlığın zihnini kurcalayıp durmuş bir ontolojik bilmecedir. Ölüm sonrasında bilincin varlığını sürdürdüğü inancı en eski zamandan günümüze tüm kültürlerde mevcuttur. Biz fizik evreni kendi bilincimizin olanakları dahilinde, onun kapasitesini çeşitli araçlarla bir parça genişleterek araştırıp anlamaya çalışıyoruz. Ancak duyularımızın dışına taşan aşkın yönleri […]

Michael Newton – Ruhların Kaderi

Ölüm sonrası bilincin varlığını sürdürdüğü fikri en eski zamanlardan günümüze kadar tüm kültürlerde mevcuttur. Günümüzde bu fikri destekleyen pek çok bilinç araştırması yapılmakta ve bu araştırmalardan elde edilen veriler evrenle ve varoluşla ilgili anlayışlarımızı genişletmektedir. Günlük bilincimizin ötesine geçildiğinde; olağandışı bilinç hallerinde evrenin görünmez dokusuna nüfuz edilebilmekte ve oradaki sonsuz bilgiden yararlanılabilmektedir. Günlük bilincin ötesine […]

Michael Newton – İkinci Yaşamın Sırrı

Yunan Filozof lamblichus, MS dördüncü yüzyılın erken dönemlerinde, “Ruhunun kilidini açabilen birey özgürleşir,” diye yazmıştır. Her birimiz, reenkarnasyon güçlerinin bir sonucu olarak, yeryüzündeki geçmiş fiziksel yaşamlarımızın olduğu kadar, bu yaşamlarımız arasındaki ruhani deneyimlerimizin de ürünleriyiz. Bu gezegendeki herkesin ruhu, önceki karmaların birçok kaynaktan beslenen neden sonuç etkilerini üzerinde taşır ve bu güçler şimdiki duygu ve […]

Michael Moorcock – Elric Destani 3 – Beyaz Kurdun Kaderi

“İlk karganın tüyünü sakla, susuz bölgeye geldiğinde kusurlu bir yaratık olarak paradoksu anlayacaksın.” bekleme sanatı üzerine… kişisel fikir çölün kıyısına gelmişti, sıcağın parçaladığı taş parçacıklarının ufalanıp kum örtüsünün altına gizlendiği yere. tek bir yaşamı olduğu biliyordu, ama içindeki acele etme güdülerini tamamen yitirmişti, zamanın farklı algılandığı ve insanları pek fazla incitmeden, sanki hiç akmazmış gibi […]

Michael Moorcock – Elric Destani 2 – Kader Denizlerindeki Denizci

ADAM, SANKİ DUVARLARIYLA tavanı arada sırada açılıp ay ışığının içeri girmesine izin veriyormuş gibi değişken renklere bürünmüş, kasvetli geniş bir mağaranın içindeydi. Öyle ki bu duvarların aslında sadece okyanusun ve dağların üzerinde kümelenmiş bulutlar olduğuna inanmak çok zordu ve ay ışığı her şeye rağmen bulutları deliyor, lekeleyip boyuyor ve adamın şu anda üzerinde durduğu kumsalı […]